Stereotipik davranışlar; tekrar eden ve belli bir amaca yönelik olmayan eylemler ve hareketleri kapsar. Otizmli bireylerde bu davranışlar genel olarak elleri sallama, nesneleri inceleme ve kendini okşama gibi tekrar eden hareketler şeklinde ortaya çıkar. Bu davranışlar genel olarak bireyin çevresel uyaranlara karşı tepki göstermesi ve rahatlaması amacıyla gerçekleşir.
Otizm spektrum bozukluğu, genel olarak sosyal etkileşim, iletişim becerileri ve tekrar eden davranışlarla karakterize edilen nöro gelişimsel bir bozukluk olarak karşınıza çıkar. Otizmli bireylerin hayatı ise çeşitli zorluklarla ve farklılıklarla şekillenirken, stereotipik davranışlar ise otizmli kişilerde çok sık görülen bir özelliktir.
Stereotipik davranışlar; görünüşte istemsiz şekilde, belli bir tarzda, amplitüd ve vücudun bölgesinde yapılan ve dışarıdan yapılan bastırılmaya müsait ritmik hareketler olarak nitelendirilir. Stereotipik davranışların tanı alabilmesi için en az 4 hafta boyunca sürekli şekilde var olmalıdır. El sallama, el çırpma, vücudunu sallama, kendini ısırma, başını vurma ya da vücuduna vurma gibi amacına yönelik olarak gözüken, ancak daha çok amaçsız olan bu tekrar eden davranışlarla karakterizedir. Öyle ki bazı durumlarda bu davranışlar kendini yaralama ile sonuçlanabilir.
Özellikle göze bastırma ve vurma gibi hareketler görme kayıplarının yaşanmasına neden olabilir. Kafasını vurma, göze vurma, vücudunu ya da yüzünü tokatlama, ellerini dudaklarını ya da vücudunun farklı yerlerini ısıtma şeklinde de görülebilir.
Stereotipik hareketler genel olarak yaşamın ilk 3 yılında kendini göstermeye başlar. Normal zamanlarda basit olarak nitelendirilen stereotipik hareketler, bebeklik döneminde çok sık gözlemlenebilir ve motor becerilerde ustalaşma amacına sahiptir. Yaş büyüdükçe bu davranışlar kendiliğinden kaybolur. Kompleks stereotipik hareketler ise çok daha nadir şekilde görülür. Kompleksi stereotiplerin başlangıcı bebeklik ya da sonraki dönemlerde olabilir. Ancak entelektüel yeti yitimi ( Mental retardasyon, entelektüel gelişimsel bozukluk; zekâ geriliği) yaşayan çocuklarda, stereotipik davranışlar ve kendini yaralama durumları uzun yıllar boyunca devam edebilir.
Stereotipik davranış; bireylerin tekrar eden sürekli hareketleri yapması ve aynı sesleri çıkarması olarak dikkat çeker. Bu gibi davranışlar genel olarak öngörülebilir bir düzen izler ve otomatik gibi da görülebilir. Stereotipik davranışlar; otizm spektrum bozukluğu bulunan bireylerde çok sık ortaya çıkar. Ancak başka sorunlar ya da gelişimsel bozukluklar olan kişilerde de görüldüğü söylenebilir. Bu davranışların bazı örnekleri ise şu durumları içerebilir:
Bu gibi davranışlar; bireylerin duyusal olarak girdiye, stres ya da anksiyete tepki olarak ya da rahatlamak ve kendini çok daha iyi hissetmek için geliştirdiği stratejiler olarak dikkat çeker. Buna bağlı olarak stereotipik davranışlar, bireylerin durumuna ve çevresine uygun olmayabilir. Bazen ise sosyal etkileşimi ya da günlük aktiviteleri engeller nitelikte olabilir. Bu yüzden bu gibi davranışların erken dönemde anlaşılması ve gerektiği takdirde vakit kaybetmeden uygun müdahalelerin yapılması son derece önemlidir.
Stereotipik hareketler; belli bir işlevi olmayan sınırlı, kalıplaşmış ve yineleyici bir takım ritmik çok daha duyusal uyaran sağlamak için yapılan davranışlar anlamına gelir. Bu davranışlar belli bir süre boyunca çeşitli zaman dilimlerinde ortaya çıkar. Duyusal uyaran ya da dikkat dağılması sonucu bu hareketler son bulur. Genel olarak nörolojik bir sorun teşkil etmese bile, gelişimsel sorunların ortaya çıkmasına neden olabilecek bir durum olduğu söylenebilir.
Stereotipi fizyolojik ve geçici bir bulgu olarak normal gelişim sürecinde de karşınıza çıkabilir. Ayrıca çoğunlukla yaygın gelişimsel bozukluk olarak da görülebilir. Bunun dışında duyusal modülasyon bozukluğu ile karşı karşıya kalan çocuklarda sıklıkla gözlemlenebilir. Otizm spektrum bozukluğu için ayırıcı bir tanı olduğu ifade edilebilir.
Otizm spektrum bozukluğu yaşayan çocuklarda stereotipik davranışların görülme ihtimali %88'dir. Erkek çocuklarda kızlara göre çok daha fazla rastlanır. Stereotipik hareketler genel olarak erken çocukluk döneminde ortaya çıkar ve bu basmakalıp davranışlar ile bireyin kişisel, sosyal ve akademik hayatı olumsuz anlamda etkilenir.
Normal gelişim gösteren bir çocukta, stereotipik olarak nitelendirilebilecek davranışları, çocuğa dikkatinizi verdiğinizde ya da çocuğun dikkatini başka yöne çektiğinizde kendiliğinden kesilebilir. Nörogelişimsel bozukluğu olan çocuklarda ise genel olarak bu tip çabalardan etkilenme görülmez. Özellikle 1-3 yaş arasında olan stereotipik hareketler tespit edilmemiş bir nöro gelişimsel bozukluğun belirtisi olarak görülebilir.
Stereotipik hareket bozukluğu yaşayan kişide ortaya çıkan belirtilerin şiddeti; sosyal yaşantıyı, okul başarısını ya da günlük yaşamdaki diğer çeşitli aktiviteleri olumsuz anlamda etkileyecek seviyededir. Öyle ki kendini yaralama davranışları ile sonuçlanma ihtimali vardır. Bu durum genel olarak gelişimin erken döneminde ortaya çıkar. Stereotipik (basmakalıp) hareket bozukluğunun en dikkat çeken belirtisi; bir nörolojik bozukluğa, bir maddenin fizyolojik olarak etkisine, başka bir nörogelişimsel ya da psikiyatrik bozukluğa bağlı değildir.
Stereotipik davranışların büyük bir kısmı sakinleştirici, keyif ve haz vericidir. Kaygı, heyecan, stres gibi emosyonel değişiklikler ya da konsantrasyon anlarında çok daha yoğun bir şekilde ortaya çıkar. Süresi ve sıklığı ise kişiden kişiye değişiklik gösterebilir. Dikkat dağıldığı durumlarda ya da yerinde duyusal uyaran verildiğinde ise ortadan kalkar. Uyaran eksikliği yaşanma durumunda stereotipinin şiddeti ve sıklığı artabilir. Yaşça daha büyük çocuklar ve yetişkinler kendilerini bastırmayı ve kontrol altına almayı öğrenebilir.
Stereotipik hareketlerin azalması için günümüzde birbirinden farklı yöntemler kullanılmıştır. Duyu bütünleme çalışmaları sayesinde uyaran (çocuğun ihtiyacına hitap eden uyaran girdisi ile) kontörlünde bir ilerleme, stereotipik yarıda kesilerek daha farklı bir etkinliğe yönlendirme, diğer davranış şekillerinin seçici şekilde pekiştirilmesi, stres etkenlerinin azaltılması gibi farklı metotlar hayata geçirilebilir. Yapılan bazı çalışmalarda bu gibi metotlar uygulandığında stereotipik davranışlarda büyük ölçüde azalma gözlemlenmiştir. Farmakolojik tedavinin ise kanıtlanan herhangi bir üstünlüğüne saptanmamıştır.
Stereotipik hareket bozukluğu yaşayan bireylerin mutlaka bir psikiyatrist tarafından değerlendirilmesi ve tedavi/takip edilmesi gerekir. Bu tekrar eden davranışların tedavi edilme şekilleri şu şekilde sıralanabilir:
Stereotipik davranışları otizm spektrum bozukluğu gibi durumlarda tamamen ortadan kaldırmak her zaman mümkün olmayabilir. Ancak bu davranış şekillerinin yoğunluğunu azaltmak ve bireyin günlük hayatını ve sosyal etkileşimlerini olumlu anlamda desteklemek için farklı stratejiler uygulanabilir. Bu uygulamalar ise şu şekilde sıralanabilir:
Duyusal entegrasyon terapisi: Duyusal olarak işleme bozukluğu olan bireylere özel olarak tasarlanan bu terapi, farklı duyusal deneyimler sayesinde bireyin duygusal tepkilerini düzenlemeye yardımcı olur,
Davranışsal müdahaleler: Uygulamalı Davranış Analizi (ABA) gibi çeşitli davranışsal terapiler, istenmeyen davranışları en az seviyeye çekmek ve iletişim, sosyal, öğrenme gibi becerileri geliştirmek amacıyla kullanılır,
Çevresel farklılıklar: Stereotipik davranışlara tetikleyici olabilen etkenlerin değiştirilmesi ve azaltılması son derece önemlidir. Bu, aşırı derece uyarıcı ortamların düzenlenmesi ya da çok daha rahatlatıcı bir ortam yaratılması şeklinde olabilir,
Aktivite ve ilgi: Bireyin ilgisini çekebilecek ve onu meşgul edecek aktiviteler oluşturmak stereotipik davranışların yerini alabilir,
Sosyal beceri eğitimi: Sosyal becerilerin geliştirilmesi ile bireyin etkileşim becerilerini artırarak bazı tekrar eden hareketlerin azaltılmasına yardımcı olunabilir,
Rahatlama ve stres yönetimi teknikleri: Meditasyon, yoga, derin nefes alma gibi farklı rahatlama teknikleri, bireyin stresini yönetmesine yardımcı olur,
Fiziksel aktivite: Düzenli olarak yapılan fiziksel aktiviteler, enerjiyi pozitif şekilde harcamak için son derece faydalı olabilir,
Farkındalık ve eğitim: Başta aile üyeleri olmak üzere, çocuğun öğretmenleri ve ona bakı verenler için eğitim, stereotipik davranışların azaltılması ve uygun şekilde desteklenmesi için son derece önemlidir.
Her bireyin kendine has ihtiyaçları olduğu göz önünde bulundurularak yapılacak müdahalelerin mutlaka kişiselleştirilmesi gerekir. Ayrıca uzman bir sağlık profesyoneli tarafından değerlendirilmesi çok önemlidir. Bu süreç içerisinde ailenin sabırlı olması ve bireyin özgün ihtiyaçlarını ve tercihlerini dikkate alınması tavsiye edilir. Stereotipik davranışlar, zaman içerisinde değiştirilebilir ve tedaviye karşı farklı yanıtlar gösterebilir. Bu nedenle süreç içerisinde esnek olmak ve çok sabırlı davranmak gerekir. Bazı durumlarda ise özellikle davranışlar çok şiddetli anksiyete ya da diğer çeşitli psikiyatrik sorunlarla alakalı ise ilaç tedavisi de düşünülebilir. Bu ilaç tedavisi ise ancak alanında uzman bir psikiyatrist tarafından değerlendirme sonucunda verilebilir. Ayrıca okul ortamında özel eğitim programlarının hayata geçirilmesi ile uygun olan eğitim desteği, bireyin sosyal ve öğrenme becerisini geliştirme konusunda yardımcı olur.
Aile üyelerinin bu noktada desteklenmesi ve eğitilmesi ise tüm ailenin durumu daha iyi anlaması ve bireye karşı çok daha iyi destek olabilmesi açısından olmazsa olmazdır. Ayrıç buna benzer durumlarla karşı karşıya kalan diğer ailelerle etkileşim içerisinde olmak da faydalı olabilir.
Meryem Yerli, stereotipik hareket bozukluğu yaşayan bireylere nitelikli özel eğitim tedavileri sunarak onların yaşam kalitesini düşüren bu tekrarlayıcı hareketleri tamamen yok eden nitelikli bir kurumdur. Uzun süredir özel eğitim sektöründe kalite ve güven odaklı hizmet veren Meryem Yerli tecrübesini deneyimlemek için hemen web sitemizi ziyaret edebilir ve irtibat numaralarını kullanarak alanında uzman ekibimizle irtibata geçebilirsiniz. Güven ve huzur ortamında etkili tedavi ve terapilerle ayrıcalıklı olmak Meryem Yerli sayesinde artık çok daha kolaydır.